Hükümlü veya Tutuklunun Kaçması (Firar) Suçu

İstanbul ceza avukatı kadromuz tutuklunun kaçması suçu ile ilgili olarak müvekkillerimize 1992’den bugüne edindikleri tecrübe ile avukatlık ve danışmanlık hizmetleri sunmakta ve kendilerini ceza mahkemelerinde gerek müşteki vekili ve gerekse sanık müdafi olarak temsil etmektedir.

Konu Başlıkları

Tutuklunun Kaçması Suçu Nedir?

Tutuklu veya hükümlünün kaçması suçu, hakkında tutuklama kararı veya kesinleşmiş mahkumiyet hükmü bulunan kişinin kamu görevlilerince yakalandıktan sonra tutukevinden, kapalı veya açık cezaevinden veya gözetimi altında bulunduğu görevlilerin elinden kaçması ile vücut bulur.

Hükümlü veya tutuklunun kaçması suçu açısından iki hususa özellikle değinmek gerekir:

Ceza infaz kurumu dışında olsa bile, hükümlü olarak dışarıda çalışan kişilerin kaçması halinde de firar suçu hükümleri uygulanır.

Hapis cezası, adli para cezası yaptırımından çevrilen kişiler de kaçmaları halinde firar suçu nedeniyle yargılanırlar.

Tutuklu ve hükümlünün kaçması suçu, 5237 sayılı TCK’nın 292. maddesinde “Adliyeye Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir.

Tutuklunun Kaçması Suçu’nun Unsurları Hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunun maddi unsurunu oluşturan kaçma fiili iki biçimde meydana gelmektedir:

  1. Tutukevinden veya Cezaevinden Kaçma: Tutukevi, kapalı veya açık ceza infaz kurumundan kaçmak suçun hareket unsurunun oluşmasına neden olur. Kaçma, bulunduğu ceza infaz kurumunun sınırlarını terk etmek, egemenlik alanından çıkmaktır. Örneğin, açık cezaevinden dışarı çıkarak geri dönmeyen kişi firar suçu işlemiş olur. Kişinin tutukevi veya cezaevinden kaçtığı, kurum görevlileri tarafından tutulan resmi tutanaklarla veya cezaevi idaresinin resmi yazışmalarıyla ispatlanabilir.
  2. Gözetimi Altında Bulunduğu Görevlilerin Elinden Kaçma: Hakkında tutuklama veya mahkumiyet kararı bulunupta yakalanan veya bir yerden başka bir yere sevk edilen kişi kamu görevlilerinin gözetimi altındadır. Gözetimi altında bulunduğu görevlinin fiili egemenlik alanından kurtularak görevlinin yanından uzaklaşan tutuklu veya hükümlü firar suçu işlemiş olur. Bu durumda, tutuklu veya hükümlünün gözetimi altında bulunduğu görevlinin mak anlamına gelmekte olup, bu durum görevlilerce tutulan tutanak ve resmi kurum yazıları ile ispat edilebilecektir.

TCK m.292’de yer alan “tutuklunun kaçması” veya “hükümlünün kaçması” şeklindeki firar suçları özgü suç niteliğindedir. Yani, bu suçları yalnızca durum ve sıfatı kanun maddesindeki tanıma uyan kişi işleyebilir. Kanundaki tanıma göre bu suçu ancak tutuklu veya hükümlü olan kişiler işleyebilir. Özellikle belirtelim ki, hükümlünün firar suçu işleyebilmesi için yargı kararı ile mahkum olduğu hapis cezasının infazına başlanmış olması gerekir. Örneğin, tutuklu veya hükümlü olmadığı halde polisin yol çevirmesinde üzerinde bulunan uyuşturucu madde ile yakalanan ve kaçan kişi hakkında firar suçu (tutuklu veya hükümlünün kaçması suçu) hükümleri uygulanamaz.

Usulüne uygun bir şekilde hakim veya mahkemece verilmiş bir tutuklama kararı bulunmadan kişi tutuklu sıfatını kazanamaz. Aynı şekilde kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmadan hükümlü olarak da adlandırılamaz. Yargılamanın yapıldığı mahkeme sanık hakkında yakalandığı ve kaçtığı tarih/saat itibariyle tutuklama kararı ya da kesinleşmiş mahkumiyet kararı gibi hukuken kaçmama yükümlülüğü yükleyecek özgürlüğü kısıtlayıcı bir kararın bulunup bulunmadığı araştırmalıdır.

Şüpheli veya sanık hakkında yakalama kararı olsa bile, bu yakalama kararının tutukluluk veya kesinleşmiş mahkumiyet kararına ilişkin olup olmadığının tespit edilmesi gerekir. Yakalama kararı, tutukluluk veya hükümlülükten kaynaklanmıyorsa, kaçan kişi hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçu nedeniyle soruşturma ve kovuşturma yapılmaz.

Yakalama kararının aslı ya da onaylı sureti Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde getirtilip incelenerek çıkarlan yakalama kararının tutukluluk veya kesinleşmiş mahkumiyet kararına ilişkin olup olmadığının tespitinden sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Y8CD.-K.2018/8476).

Hükümlü veya Tutuklunun Kaçması Suçu

Ancak, Yargıtay sanığın savunmasının alınmasına yönelik mahkeme tarafından verilmiş yakalama kararına dayanılarak yakalanan kişinin gözaltındayken kaçmasını tutuklu veya hükümlünün kaçması suçu olarak değerlendirmektedir:

Gözaltına Alma

Tutuklu veya hükümlü olmayan, savunmasının tespiti amacıyla hakkında yakalama kararı olan sanığın gözaltında iken kolluk görevlilerinin elinden kurtularak kaçması, şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK’nın 292/1. maddesi kapsamında düzenlenen “gözetimi altında bulunduğu görevlilerin elinden kaçma” suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Y16CD-K.2016/4578).

Gözaltına alma, daha çok soruşturma aşamasında başvurulan bir koruma tedbiridir. Gözaltına alınan kişinin kaçması halinde tutuklu veya hükümlünün kaçması suçu hükümleri uygulanamaz. Çünkü, tutuklanma ihtimali yüksek olsa bile gözaltındaki kişi hakkında henüz bir tutuklama kararı mevcut değildir.

Olay tarihinde üzerinde uyuşturucu madde ile yakalandıktan sonra gözaltına alındığı ve hazırlanan tahkikat evrakı ile birlikte Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildikten sonra elleri kelepçeli halde adliye binasından kaçtığı anlaşılan ve hakkında tutuklama kararı veya kesinleşmiş bir hüküm bulunmayan sanığın eyleminde hükümlü veya tutuklunun firarı suçları unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeksizin mahkumiyetine karar verilmesi bozma nedenidir (Y16CD-K.2016/1100).

Uyuşturucu madde kullanmak suçundan Cumhuriyet savcısının talimatıyla gözaltında iken kolluk görevlisinin elinden kaçan sanığın konumu TCK’nın 294/8. maddesine uymadığı gibi hükümlü veya tutuklu olmaması nedeniyle TCK’nın 292. maddesindeki suçun unsurları da oluşmadığından beraatine karar verilmesi gerekirken TCK’nın 294. maddesinin yorumlanmasında yanılgıya düşülerek TCK’nın 294/8. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi, bozma nedenidir (Y16CD-K.2016/1615).

Adli kontrol veya hastanede gözlem altında bulunan kişilerin yükümlülükleri yerine getirmemesi veya ilgili kurumdan kaçması firar suçu olarak nitelendirilemez.

Suçun Nitelikli Halleri Suçun Cebir ve Tehdit Kullanılarak İşlenmesi (TCK 292/2): Tutuklu veya hükümlünün kaçaması suçunun cebir veya tehditle işlenmesi ceza arttırım nedenidir. Cebir, fiziki güç kullanarak bir kimsenin belli bir davranışta bulunmaya zorlanmasıdır. Örneğin, bir gardiyanın kolunu çevirerek kapıyı açmasını istemek cebirdir. Tehdit, meydana gelmesi failin iradesine bağlı olan bir kötülüğün, belli bir kişiye karşı gelecekte muhtemelen gerçekleşecekmiş gibi gösterilmesidir. Örneğin, kendisine yardım etmediği takdirde bir mahkumu öldürmekle korkutmak tehdit olarak kabul edilir.

Suçun Birden Fazla Tutuklu veya Hükümlü Tarafından İşlenmesi (TCK 292/3): Birden fazla hükümlü veya tutuklu tarafından suçun işlenmesi daha fazla cezayı gerektiren nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Suçun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi şeklindeki nitelikli halin meydana gelmesi için sanıkların icra hareketlerini müşterek fail olarak birlikte gerçekleştirmeleri ve bir eylem ortaklığı şeklinde hareket etmeleri gerekir.

Suçun Silahla İşlenmesi: TCK m.6/1-f fıkrasına göre silah kavramı şu şekilde tarif edilmektedir: Ateşli silahlar, patlayıcı maddeler, saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet, saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler, yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler silah olarak kabul edilmektedir. Firar suçunun bu maddelerden herhangi birinin kullanılarak işlenmesi cezanın arttırılması nedenidir.

Tutuklunun Kaçması Suçu Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Haller

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç, suç teşkil eden bir fiilin kastedilenden daha ağır veya başka bir netice meydana getirmesidir. Firar suçu sırasında aşağıdaki sonuçların gerçekleşmesi halinde neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç hükümleri veya ilgili suçtan dolayı ayrıca yaptırım uygulanır:

  1. Kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halleri,
  2. Kasten öldürme suçunun gerçekleşmesi,
  3. Mala zarar verme, yani eşyaya zarar verilmesi.

Tutuklu veya Hükümlünün Kaçması (Firar) Suçunun Cezası Tutukevinden, ceza infaz kurumundan veya gözetimi altında bulunduğu görevlilerin elinden kaçan tutuklu veya hükümlü hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur (TCK 292/1).

Bu suçun, cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur (TCK 292/2).

Bu suçun, silahlı olarak ya da birden çok tutuklu veya hükümlü tarafından birlikte işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir katına kadar artırılır (TCK 292/3).

Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin veya kasten öldürme suçunun gerçekleşmesi ya da eşyaya zarar verilmesi durumunda, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur (TCK 292/4).

Tutuklunun Kaçması Suçu Avukatı için Bize Ulaşın

Legalixa Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak İstanbul’da ceza hukuku davalarıyla ilgili geniş bir deneyime sahibiz. Müvekkillerimize en iyi hukuki destek ve danışmanlığı sunma konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz.

Ceza hukuku davaları, hukuki alanda hassas ve karmaşık bir alandır ve bu nedenle uzmanlığa, dikkate ve özenli bir çalışmaya ihtiyaç duyar. Büromuz ceza avukatları, müvekkillerimizin haklarını ve çıkarlarını korumak için tüm hukuki bilgi ve tecrübelerini kullanarak savunma stratejileri geliştirirken, adaletin sağlanmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.

Ceza hukuku davalarında müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde savunmak ve en iyi sonuçları elde etmek ve için yanınızdayız. Hukuk büromuza ve tutuklunun kaçması suçu ile ilgili sorularınız için ceza avukatı kadromuza İletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

error: Content is protected !!