İstanbul’da faaliyet gösteren Legalixa Hukuk ve Avukatlık Bürosu ticaret mahkemesi avukatları kadrosu Türk ve yabancı sermayeli şirket kuruluşları ve buna bağlı olarak her alanda ortaklık sözleşmelerinin tanzimi ve söz konusu şirketlere hukuki alanda danışmanlık hizmeti verilmesi konusunda danışmanlık yapmaktadır. İstanbul ticaret mahkemesi avukatları ekibimiz ticaret hukuku ve ticari davalar konusunda edindikleri 25 yıllık deneyim ve bilgiler çerçevesinde, müvekkillerimize en etkili sonucu sağlamak için hukuki destek vermektedirler.
Avukatlarımız ticari avukat nitelikleriyle şirketler hukuku avukatı işlemlerinin yerine getirilmesi, şirketlere yönelik sağlıklı bir hukuki altyapının oluşturulması, şirket kuruluşu, karar verme ve uygulama süreçlerinde hukuki destek sağlanması sürecinde müvekkillerimizin yanındadırlar. Ayrıca birleşme ve devralmalar avukatı olarak birleşme ve devralma işlemleri ve sözleşme hukuku avukatı olarak her türlü ticari sözleşmenin düzenlenmesi, incelenmesi ve kurumsal hukuki danışmanlık hizmetleriyle kurumsal müvekkillerimizin hizmetindedir.
Ticaret hukuku; üretim, değişim ve tüketim aşamalarındaki ticari faaliyetleri düzenleyen ve bunları konu edinen Medeni Hukuk ve Borçlar Hukuku ile bağlantılı, uluslararası nitelik taşıyan özel bir hukuk dalıdır. Ticaret kanununda düzenlenen kurallar ticaret hukuku kapsamına girer. Ticari işletmeyi ilgilendiren muamele, fiil ve işlemi düzenleyen diğer kanunlar da ticaret hukuku kapsamına girer. Uygulama alanları ticaret hukuku alanlarıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ticari işletme kavramını merkez alan modern sistemi benimsemiştir.
Ticari İşletme Hukuku
Ticari İşletme hukuku, ticarî işletmeyi ve tacirin faaliyetlerini düzenler. Kanunda da “Ticarî işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. (TTK m.11/I).” şeklinde tanımlanmıştır.
Kanun maddelerinde de belirtildiği üzere, bir işletmenin “ticari işletme” olabilmesi için kanunda sayılan 4 unsur olan;
- Gelir sağlamak
- Devamlılık
- Bağımsızlık
- Esnaf faaliyeti sınırlarını aşma
şartlarını sağlaması gerekmektedir.
Ticari İşletme – Esnaf İşletmesinde Kanuni Sınır Nedir?
Ticari işletme faaliyetinden söz edebilmek için ortada esnaf işletmesi boyutunu aşan bir işletme var olmalıdır. Sonuçta bir faaliyet ticari işletme olarak nitelendirildiğinde Türk Ticaret Kanunu’nun uygulama alanına girecek, ticari işletme dışında bir işletme (esnaf işletmesi) olarak vasıflandırılırsa bu kanunun kapsamına girmeyecektir. Ticaret hukuku; tacirler arasındaki hukuki ilişkileri düzenlerken; esnaflar ticaret hukukunun konusuna değil, borçlar hukukunun konusuna girmektedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.
Her yıl değişen ve enflasyon oranları ölçüsünde artırılan bu limitler, 2018 yılı için şu şekilde tespit edilmiştir:
- Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 194.000-TL veya satış tutarı 263.000-TL’yi aşanlar
- Yukarıda belirtilenlerin dışında bir işle uğraşıp da yıllık gayri safi iş hasılatı 103.000-TL’yi aşanlar
- İlk iki bentteki işlerin birlikte yapılması halinde, iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarı toplamı 194.000-TL’yi aşanlar
ticari işletme olarak kabul edilecektir. Bu oranların altında kalan işletmeler ise esnaf işletmesi olarak adlandırılır.
Tacir Kime Denir?
13.01.2011 tarih ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda ticari işletme esasına dayalı modern sistem kabul edilmiş ise de Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK.) sistemi içinde tacir kavramı hâlâ üzerinde önemle durulması gereken bir kavramdır. Her şeyden önce TTK madde 21’de Ticari iş karinesi, tacirin yaptığı işler esas alınarak hükme bağlanmıştır. Öte yandan Türk Ticaret Kanunu’nun bazı hükümlerinin uygulanabilmesi için de, ilgili kişi veya kişilerin tacir sıfatına sahip olması aranmıştır.
6102 sayılı TTK.; tacir kavramını, gerçek kişiler ve tüzel kişilerde ayrı ayrı düzenlemiştir. Donatma iştiraki ise bir üçüncü grup olarak ele alınabilir. TTK. Md. 12/(1)’e göre, “Bir ticari işletmeyi, kısmen dahi olsa, kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Tanımdan yola çıkılarak bir kimsenin gerçek kişi tacir olabilmesi için;
- Bir ticari işletmenin mevcut olması
- Bir ticari işletmenin işletilmesi
- Bir ticari işletmenin kısmen dahi olsa o kişi adına işletilmesi şartlarının varlığı gerekmektedir
Tüzel kişi tacirler için ise; TTK. Md. 18/1’de ticaret şirketleri, amacına varmak için ticari işletme işleten dernekler ve kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde yönetmelik veya ticari şekilde işletilmek üzere kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin tacir sayılacağı hükme bağlanmıştır. Legalixa Hukuk Bürosu olarak; gerek gerçek kişi gerekse tüzel kişi tacirlere, ticari işletmelerinde sürdürülebilirlik adına her türlü danışmanlık ve muhtemel problemlere çözüm üretmeye çalışan ekibimizle birlikte hizmet vermekteyiz.
Ticaret Mahkemesi Avukatları Ekibimizin Hizmetleri
- Ticaret Hukuku danışmanlığı verilmesi
- Genel kurul toplantıları yapılması
- Şirket kuruluş ve ana sözleşme hazırlanması
- Due Dilligence
- Sermaye Artırımları ve İndirimleri
- Şirket Birleşmeleri ve Devralmaları
- İrtibat bürolarının kurulması
- Ulusal ve Yabancı Şirketlerin Kuruluşu
- Yabancı şirketlerin Türkiye İstanbul şubesi kuruşu Şirketler
Ticaret Mahkemesi Avukatları Ekibimize Ulaşın
İstanbul‘da çalışmalarına devam eden Legalixa Hukuk ve Avukatlık Bürosu‘na ve ticaret mahkemesi avukatları kadromuza İletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.