İstanbul ceza avukatı kadromuz terk suçu, şartları ve cezası ile ilgili olarak müvekkillerimize 1992’den bugüne edindikleri tecrübe ile avukatlık ve danışmanlık hizmetleri sunmakta ve kendilerini ceza mahkemelerinde gerek müşteki vekili ve gerekse sanık müdafi olarak temsil etmektedir.
Konu Başlıkları
Terk Suçu Nedir? (TCK 97) Terk suçu, yaşı veya hastalığı nedeniyle kendi kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle başkasının koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan bir kişinin “kendi hâline terk edilmesi” sonucu ortaya çıkan bir tehlike suçudur. Örneğin, bir bebeğin sokağa bırakılması veya bakıma muhtaç yaşlı bir kişinin çocukları tarafından eve alınmaması terk suçunu oluşturabilir.
Terk suçu, Türk Ceza Kanunu‘nun 97. maddesinde “Koruma, Gözetim, Yardım veya Bildirim Yükümlülüğünün İhlâli” bölümünde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında terk suçunun basit hali, ikinci fıkrasında ise terk sonucu ağırlaşmış hali düzenlenmiştir. Ağırlaşmış terk suçu, terk edilen kişinin hastalanması, yaralanması veya ölmesi durumunda uygulanabilir.
Terk Suçunun Unsurları Nelerdir?
- Kanundan doğan yükümlülüklerin ihlali suretiyle terk suçu,
- Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin ihlali suretiyle terk suçu.
Örneğin, anne-babanın çocuğunu terk etmesi, kanundan doğan yükümlülüklerin ihlali sonucu oluşan bir terk suçu örneğidir. Ayrıca, yaşlı bir kişinin bakımını üstlenen bir hizmetçinin, uzun süre onu kendi haline terk etmesi de sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin ihlaliyle ilgili bir terk suçu örneğidir.
Yargıtay uygulamasına göre, terk suçunun unsurları şu şekildedir:
- Terk suçu, yaşı veya hastalığı nedeniyle kendi kendini idare edemeyen ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında olan bir kişiyi kendi hâline terk etme eylemidir.
- Yükümlülüğün kanundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı belirlenirken, ilgili kanunlardan, özellikle Ailenin Korunmasına ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ve Türk Medeni Kanunu’ndan yararlanılır. Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülük ise genellikle sözleşmenin kapsamı ve içeriği esas alınarak belirlenir.
- Suçun maddi unsuru, kendi hâline terk edilen kişinin, yaşı veya hastalığı nedeniyle kendini idare edemeyecek durumda olmasıdır. Terk eylemi, bu kişinin koruma ve gözetim yükümlüsü tarafından geçici veya sürekli şekilde kesilerek egemenlik alanının dışına çıkarılmasıdır.
- Terk suçu, kendi hâline terk anında tamamlanır. Terk süresi uzun veya kısa olabilir; ancak önemli olan, mağdur için tehlike yaratıp yaratmamasıdır.
- Terk eylemi, failin kasten gerçekleştirdiği bir suçtur. Failin amacının sadece “terk etmek” olması gereklidir.
- Terk suçu icrai ya da ihmali davranışla gerçekleştirilebilir. Gerçek içtima kuralı uygulanır ve fail her mağdur için ayrı ayrı cezalandırılır.
- Suçun oluşması için, failin mağduru, koruma ve gözetim yükümlülüğünü üstlenebilecek durumdaki bir kişi veya kurumun kontrolüne bırakmamış olması veya bu yükümlülüklerin kim tarafından taşınacağının belirsiz olması gerekir.
- Suç, neticesi sebebiyle ağırlaşmış hali ile bir tehlike suçu olup, zararın meydana gelmiş olması şart değildir.
Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Terk Suçu (TCK 97/2) Maddenin ikinci fıkrasına göre, terk edilen kişinin bir hastalığa yakalanması, yaralanması veya ölmesi hâlinde, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç hükümlerine göre cezaya hükmedilir. Bu durumda failin, meydana gelen neticeden dolayı en azından taksirinin bulunması gereklidir. Ancak, terk olgusu çoğu zaman muhtemel kastla gerçekleştiği için dikkate alınmalıdır.
Terk Suçunun Cezası Nedir?
- Yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan bir kimseyi kendi hâline terk eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m.97/1).
- Terk dolayısıyla mağdur bir hastalığa yakalanmış, yaralanmış veya ölmüşse, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç hükümlerine göre cezaya hükmedilir. Örneğin, bebeğin ölümü durumunda fail, TCK m.97/2 ve TCK m.87/4 uyarınca 12 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Adli para cezası, hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Terk suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı, sanığın belirli bir denetim süresi içinde belirli koşullara uyması durumunda ceza kararının ortadan kaldırılmasını sağlar. Terk suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür.
Suçun Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma, Görevli Mahkeme Terk suçu, uzlaşmaya tabi değildir ve şikayete bağlı değildir. Suçun şikayet süresi bulunmaz ve resen soruşturulur. Dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Görevli mahkeme olarak asliye ceza mahkemesi görev yapar ve terk suçu için basit yargılama usulü uygulanabilir.
Terk Suçu, Şartları ve Cezası Avukatı için Bize Ulaşın
Legalixa Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak İstanbul’da ceza hukuku davalarıyla ilgili geniş bir deneyime sahibiz. Müvekkillerimize en iyi hukuki destek ve danışmanlığı sunma konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz.
Ceza hukuku davaları, hukuki alanda hassas ve karmaşık bir alandır ve bu nedenle uzmanlığa, dikkate ve özenli bir çalışmaya ihtiyaç duyar. Büromuz ceza avukatları, müvekkillerimizin haklarını ve çıkarlarını korumak için tüm hukuki bilgi ve tecrübelerini kullanarak savunma stratejileri geliştirirken, adaletin sağlanmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
Ceza hukuku davalarında müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde savunmak ve en iyi sonuçları elde etmek ve için yanınızdayız. Hukuk büromuza ve terk suçu, şartları ve cezası ile ilgili sorularınız için ceza avukatı kadromuza İletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.