Karşılıksız Çek Düzenleme (Keşide Etme) Suçu ve Cezası

İstanbul ceza avukatı kadromuz karşılıksız çek düzenleme suçu ile ilgili olarak müvekkillerimize 1992’den bugüne edindikleri tecrübe ile avukatlık ve danışmanlık hizmetleri sunmakta ve kendilerini ceza mahkemelerinde gerek müşteki vekili ve gerekse sanık müdafi olarak temsil etmektedir.

Konu Başlıkları

Çek Kanunu’nun ilgili maddelerine göre, ceza yaptırımının fail olabilecek kişilerle sınırlı olduğu ve suçun, fail açısından özgü bir niteliğe sahip olduğu belirtilmiştir.

Özellikle, çek sahibinin bir “gerçek kişi” olduğunda, çek karşılığını bankada bulundurma yükümlülüğünün çek sahibine ait olduğu vurgulanmıştır. Bu durumda, gerçek kişi çek sahibi, çekin karşılıksız çıkması durumunda suçun faili olarak kabul edilir.

Ancak, çek hesabı sahibi bir tüzel kişi ise, ceza sorumluluğu çoğunlukla yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişilere aittir. Bu durumda, tüzel kişilerin mali işlerini yöneten kişiler, adli para cezasına çarptırılabilir.

Çek suçlarıyla ilgili olarak, ileri tarihli keşide edilen ve karşılıksız çıkan çeklerde, ceza sorumluluğunun çekin keşide edildiği andaki ilgililerde mi, yoksa çekin karşılıksız çıktığı andaki ilgililerde mi olduğu tartışmalı bir konudur. Örneğin, çekin keşide tarihinden önce şirket hisselerini devreden bir kişi, çekin karşılıksız çıkması durumunda ceza sorumluluğundan muaf olabilir.

Suçla İlgili Şikayet Hakkı

Çek suçu şikâyete bağlı bir suçtur. Çek Kanunu’nun ilgili maddesi, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine cezai işlem uygulanacağını belirtir.

Hamili tanımlarken, çeki elinde bulunduran kişi olarak açıklamak önemlidir. Çekin bankaya ibraz edilmesi durumunda, ibraz eden kişinin şikayet hakkı, çekin bankaya ibraz edildiği gün başlar. Ancak, çeki takas yoluyla ibraz eden kişinin şikayet süresi, takasa verilen çekin karşılığının çıkmadığını öğrendiği gün başlar.

Çirantalar arasındaki şikayet süreleri de çekin yetkili cirantaya teslim edildiği tarihle başlar. Özellikle, çeki sonraki ciranta teslim alacaksa, teslim tesellüm tutanağı ile bu tarih belgelenmelidir.

Suçla İlgili Şikâyet Süresi

Çek suçlarından kaynaklanan davalarda, şikâyet süresi önemlidir. Çek Kanunu’nun atıfta bulunduğu İcra ve İflas Kanunu’nun 347. maddesine göre, şikâyet süresi fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay, fiilin işlendiği tarihten itibaren ise bir yıldır.

Örnek vermek gerekirse, çeki takas yoluyla teslim alan bir kişinin şikâyet süresi, takasa verilen çekin karşılığının çıkmadığını öğrendiği tarihten itibaren üç aydır. Bu süre içinde şikâyet hakkını kullanmayan kişinin hakları düşer.

Belirli durumlarda, çekin ciro yoluyla devredilmesi durumunda teslim tesellüm tutanağı önemlidir. Bu belge, çeki kimden aldığınızı belgeleyerek şikâyet sürecinde yardımcı olabilir.

Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu

Şikâyetten Vazgeçmenin Sonuçları ve Etkin Pişmanlık

Genel olarak, suçlarda şikâyet hakkından vazgeçmek, verilen kararın kesinleştiği an dışında her zaman mümkündür. Ancak, Çekte Karşılıksızdır İşlemi Yapılmasına Sebebiyet Verme Suçu’nda, kanun koyucu hükmün kesinleşmesinden sonra dahi şikâyetten vazgeçilmesi durumunda, ilk derece mahkemesi tarafından hükmün tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılacağına dair özel bir düzenleme getirilmiştir (Çek Kanunu madde 6/2 atfıyla, madde 6/1).

Ayrıca, Çek Kanunu’nun 6/1. maddesi uyarınca, karşılıksız çıkan çek bedelinin, çekin üzerinde yazılı düzenleme tarihinden itibaren işleyecek olan ticari işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödenmesi durumunda, yargılama devam ediyorsa mahkeme tarafından davanın düşmesine, yargılama tamamlanmışsa mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir.

Ayrıca, etkin pişmanlık kapsamında hüküm bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırıldıysa ve adli para cezası Devlet Hazinesine ödendiyse, bu durumda sanığın bu parayı iade alma hakkı olduğunu savunmaktayız.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Çekte Karşılıksızdır İşlemi Yapılmasına Sebebiyet Verme Suçu’na ilişkin yargılama görevi, Çek Kanunu’nun 5/1. maddesi uyarınca icra ceza mahkemelerine aittir. Şikâyetçinin dilekçe ile başvurması durumunda süreç, yetkili bir İcra Ceza Mahkemesinde başlar.

Çek Kanunu’nun 5/1. maddesine göre yetkili mahkemeler ise şunlardır:

  1. Çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği yer,
  2. Çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer,
  3. Hesap sahibinin yerleşim yeri,
  4. Şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesi.

Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Avukatı için Bize Ulaşın

Legalixa Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak İstanbul’da ceza hukuku davalarıyla ilgili geniş bir deneyime sahibiz. Müvekkillerimize en iyi hukuki destek ve danışmanlığı sunma konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz.

Ceza hukuku davaları, hukuki alanda hassas ve karmaşık bir alandır ve bu nedenle uzmanlığa, dikkate ve özenli bir çalışmaya ihtiyaç duyar. Büromuz ceza avukatları, müvekkillerimizin haklarını ve çıkarlarını korumak için tüm hukuki bilgi ve tecrübelerini kullanarak savunma stratejileri geliştirirken, adaletin sağlanmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.

Ceza hukuku davalarında müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde savunmak ve en iyi sonuçları elde etmek ve için yanınızdayız. Hukuk büromuza ve karşılıksız çek düzenleme suçu ile ilgili sorularınız için ceza avukatı kadromuza İletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

error: Content is protected !!