İstanbul’da faaliyet gösteren Legalixa Hukuk ve Avukatlık Bürosu iş mahkemesi avukatları kadrosu iş hukuku ile ilgili her türlü konuda; işçi ve işveren arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, hizmet sözleşmelerinin hazırlanması, işe alma ve işten çıkarmaya ilişkin usullerin oluşturulması, performans değerlendirme ve insan kaynakları yönetimi konusunda hukuki destek sağlanması, işçi ve işveren arasında çıkan uyuşmazlıkların çözümlenmesi konularında hukuki danışmanlık yapmaktadır.
İş mahkemesi avukatları ekibimiz iş hukuku ve iş hukuku davaları konusunda edindikleri 25 yıllık deneyim ve bilgiler çerçevesinde; işçi müvekkillerimiz adına ihbar tazminatı davası, kıdem tazminatı davası ve işe iade davalarının açılması ve takibi, mobbing ve kötü niyet tazminatlarına ilişkin davaların açılması ve takibi, fazla mesai ücretleri ve yıllık ücretli izinlerin kullandırılması, hesaplanması ve tahsili davaları açmakta ve takip etmektedirler. İş hukuku avukatlarımız işveren müvekkillerimize işçi ve işyeri güvenliği konusunda dikkate alınması gereken hususlarda danışmanlık yapılması, işveren ve çalışanların haklarının korunması, işçiler tarafından açılacak davalarda haklarının korunması, güncel mevzuat ile uyumlu iş sözleşmesi hazırlanması ve iş sözleşmesinin feshi süreçlerinin yönetilmesi konularında danışmanlık yapmakta, dava ve dava dışı işlemlerde hukuki destek vermektedirler.
İş Hukuku, Kapsamı ve Amacı
Dünyanın var oluşundan bugüne kadar hemen hemen her dönemde insanlar çeşitli şekillerde ve statülerde kendi geçimlerini sağlamak için çalışmıştır. Ancak Sanayi Devrimi ile beraber fabrika sahiplerine bağlı olarak çalışan işçilerin sayısı hızla artmış, toplumda ‘işçi sınıfı’ olarak adlandırılan yeni bir kesim oluşmuştur. Bu dönemde kadın ve çocuklar sanayide acımasızca kullanılmış, işçiler günde 14 saat gibi ağır çalışma koşullarına maruz kalmıştır. Tüm bu zorluluklara karşı işçi kesim birleşmiş, kendi haklarını aramaya başlamış ve zaman içerisinde işçileri ve işçi haklarını koruma amacıyla İş Hukuku oluşturulmuştur.
İş, işçi, işveren gibi konuları ele alan, işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi inceleyen ve bu konuda ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları düzenleyen hukuk dalına İş Hukuku denir.
İş Hukuku kendi içerisinde Bireysel İş Hukuku ve Toplu İş Hukuku olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bireysel İş Hukuku; işçi ve işveren arasındaki sözleşmelerin yapılması, asgari ücret, çalışma süreleri, izin hakları, sözleşmenin feshi ve tazminat gibi konuları incelemektedir. Toplu İş Hukuku ise; sendikaların kuruluşunu, faaliyetlerini, toplu iş sözleşmelerinin yapılmasını, grev ve lokavta gidilmesi şartları incelemektedir.
İş hukuku her ne kadar çalışma ilişkilerini düzenleyen bir hukuk dalı olsa da, her çalışma ilişkisi bu hukuk dalı kapsamda değerlendirilmez. Zira İş Hukukunun kapsamına sadece; işçi statüsünde iş görenler ile bunları çalıştıranlar girmektedir. Bu bakımdan kanunda yapılan işçi ve işveren tanımları büyük önem arz etmekte olup, aradaki uyuşmazlığa hangi hukukun uygulanacağının bulunmasında önemli rol oynamaktadır.
İş Hukukuna İlişkin Uyuşmazlıklarda Uygulanacak Kanunlar
İş hukukuna ilişkin düzenlemelerin asıl olarak 4857 sayılı İş Kanunu’nda bulunmaktadır. Dolayısıyla bir hukuki uyuşmazlığın olması durumunda ilk olarak bu kanuna bakılması gerekmektedir. Bunun dışında; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu‘nda, 854 sayılı Deniz İş Kanunu‘nda, 5953 sayılı Basın İş Kanunu‘nda, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu … gibi kanunlarda iş hukukuna ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. Bu kanunlar daha özel nitelikli kanunlar olup, bu kanunların alanına giren uyuşmazlığın bulunması durumunda ilgili kanunun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ayrıca bazı hallerde 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun da uygulanması söz konusu olmaktadır.
İşçi
İş Hukukuna ilişkin düzenlemeler 4857 sayılı İş Kanununda yer almakta olup, işçinin tanımı bu kanunun 2. Maddesinde yapılmıştır. Buna göre; bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi denmektedir.
Kanundaki tanıma göre bir kişinin İş Kanunu anlamında işçi sayılabilmesi için; iş sözleşmesine göre çalışması ve aynı kanunun 4. maddesinde sayılan (Deniz ve hava taşıma işleri, ev hizmetleri, çıraklar, spor) istisnalar kapsamındaki işleri yapmıyor olması gerekmektedir. Bunun dışında kanunumuzda fikri çalışma- bedeni çalışma gibi hiçbir ayrım yapılmamıştır. Sanayi sektöründe, ticaret sektöründe, hizmet sektöründe veya kamu sektöründe… çalışıp çalışmadığı fark etmeksizin, bir iş sözleşmesi ile işverene bağlı olarak çalışan herkes işçi olarak kabul edilmektedir.
İşveren
Kanundaki tanıma göre; İşçi çalıştıran gerçek kişi veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren sayılır. Buna göre gerçek kişiler (birey) işveren olabileceği gibi tüzel kişiler(şirket, dernek, sendika, devlet, üniversite, belediye …) ve tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar da işveren olabilecektir. Bunun dışında kanunumuz işveren olmak için herhangi bir koşul veya şart aramamıştır.
İş Sözleşmesi
4857 sayılı İş Kanununun 8. Maddesinde iş sözleşmesinin tanımı yapılmıştır. “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.”İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.”
Basit ifade ile işçinin iş görmeyi, işverenin de ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmelere iş sözleşmesi denmektedir. Kanunumuzda birçok sözleşme türü düzenlenmiştir. Bunların hepsi birbirinden farklı özelliklere sahip olup, taraflar arasında hukuki uyuşmazlığın olması durumunda sözleşme türüne göre farklı uygulamalarda bulunulacaktır.
İş Mahkemesi Avukatları Ekibimizin Hizmetleri
- İhbar, kıdem ve işe iade davaları açılması ve takibi
- Mobing ve kötü niyet tazminatlarına ilişkin davaların açılması ve takibi
- Fazla mesai ücretleri ve yıllık ücretli izinlerin kullandırılması ve hesaplanması
- İşçi ve işyeri güvenliği konusunda dikkate alınması gereken hususlarda danışmanlık yapılması
- İşveren ve çalışanların haklarının korunması konularında danışmanlık yapılması
- Güncel mevzuat ile uyumlu sözleşme yapılarının oluşturulması
- Çalışanların yaralanma, ölüm ve iş görmezlik hallerine ilişkin davaların takibi
- Çalışan ve üçüncü kişiler yönünden işverenin kusursuz sorumlulukları
- Performans düşüklüğü, ekonomik nedenler ve benzer haklı sebeplerle iş sözleşmesinin feshi halleri
İş Mahkemesi Avukatları Ekibimize Ulaşın
İstanbul‘da çalışmalarına devam eden Legalixa Hukuk ve Avukatlık Bürosu‘na ve iş mahkemesi avukatları kadromuza İletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.